Kuram Dersi Final Sınav Soru örnekleri

 

Sınavda aşağıda gruplar halinde sorulan sorular arasından seçeceğim “çok benzer sorular”

Veya aynı sorular çıkacaktır.

Bu dönem eleştirel okulları incelediğimiz için, sorular eleştirel okulların kuramsal yaklaşımlarıyla ilgili olarak soruldu.

 

Sorular

Aşağıdaki sorularda sunulan sorularda, kuramsal yaklaşıma göre doğru olanların yanına “d” ve yanlış olanların yanına “Y” işareti koyun.

Dikkat: Sadece kuramsal yaklaşıma göre doğru olanların yanına “D” ve yanlış olanların yanına “Y” işareti koyun, size göre doğru olanları değil.

Dikkat: Seçenekli sorularda birden fazla doğru olabilir veya hepsi de yanlış olabilir.

 

1.    Liberal/tutucu okulların bazıları her zaman uygarlığın tehlikede olduğunu ve medeniyeti korumak gerektiğini, çünkü kıyametin/sonun ufukta göründüğünü ileri sürerler. Örneğin Huntington Medeniyetler Çatışması görüşünde Gelişmiş Batı (Hıristiyan) medeniyetinin kültürsüz, geri ve saldırgan bir medeniyet (İslam) nedeniyle tehlikede olduğunu belirtmektedir. Bu kuramsal anlayışa göre aşağıdaki söylemlerden hangileri doğrudur:

a.     Dolayısıyla, insanlığın geleceği tehlikededir, çünkü İslam kötüyü temsil etmektedir.

b.     Dolayısıyla, insanlığın geleceği, Hıristiyanlığın başarısına bağlıdır.

c.     Çatışma kaçınılmazdır.

d.     Dolayısıyla, en iyi politika Orta Doğuda bölgesel savaşlar yaratarak, Müslümanları böl ve yönet politikasıyla birbirine düşürerek egemenliğimizi sürdürmektir.

2.    Eleştirel okullarda etki konusu, göndericinin amacını gerçekleştirmesi ve bu amaçla gürültüyü azaltma, yok etme, etkili mesaj hazırlama bağlamlarında ele alınır.

3.    Bu okulların görüşüne göre, “etki konusu” gönderenin çıkar dünyası üzerine kurulmuş açıklamalar olsaydı çok daha doğru olurdu.

4.    Eleştirel okullar ülkenin maddi ve kültürel zenginliklerini özelleştirme, turizmle kalkınma ve küreselleşme gibi isimler adı altında pazarlama ve satma işini meşrulaştıran anlatılar sunar.

5.    Eleştirel okullar, mesajın etkisini bulmak, betimlemek ve etkiyi artırmak için gerekli etkili iletişim yolları/kuralları üzerinde dururlar.

6.    Bu okullar, hangi tür insanlarda mesajın ne tür bir etki yaratacağı üzerinde durarak, biliş yönetiminin amaca uygun bir şekilde yapılmasına yardım ederler.

7.    Bu okullar aracın mesaj olduğunu ve insanların psikolojileri ve duyguları üzerinde etki yaptığını ve günümüzde bu nedenle küresel köy ve küresel kentlerin oluşmasına neden olan benzerlikler yarattığını açıklarlar.

8.    Marks’a göre izleyici kendi tarihini özgürce istediği gibi yapan aktif özne olamaz, çünkü insan kendini içinde bulduğu koşulların bir yaratığıdır.

9.    Horkheimer’e göre “Günümüzde halk hala kendi bireysel kararlarıyla hareket ettiğini sanır. Aslında, davranışları sosyal mekanizmalar tarafından biçimlendirilir. …Artık hiç kimse kendine özgü fikirlere sahip değildir. Halkoyu denen şey egemen özel ve kamu bürokrasilerinin bir ürünüdür. İnsanlar arası dayanışmayı yerleşmiş toplumda değil, gangsterler arasında bulmak çok daha olasıdır” deseydi, örneğin neden kötü ve aşağılık insanların güç kazandığını ve iyi ve onurlu insanların kolayca bası altında tutulduğunu da açıklamış olurdu.

10.        Frankfurt Okulu kuramcılarına göre, 19. yüzyılın burjuva kültürü varolan toplumsal ilişkilere alternatif bir görüşü oluşturmuş ve "öteye gitme" görüşünü canlı tutmuştur. Kısaca 19. yüzyılın burjuva kültürü yıkıcı bir kültürdü. Tekelci kapitalizmin toplumsal ve kültürel dokusu içinde kültür karşı-olma değerini yitirdi ve kurulu düzenin bir parçası oldu. Sanatın eleştirel değeri sermayenin kendini üretmesi için bir araç düzeyine indirgendi.”

11.       Adorno'ya göre "kültür endüstrisi, kitlelerin bilincini o denli kolonileştirdi ki, kitleler artık direnmeyi bile düşünemez hale geldiler. Bu yapıda, sermayenin savunucuları, popüler düş kurma üzerinde de egemenlik uygularlar.

12.       (Adorno ve Horkheimer’e göre, eğer Beethoven senfonisinden bir parça, Tolstoy'un bir romanının bir film senaryosu içinde bozulması bir film için "uygulanırsa" ve arkasından bunun halkın isteklerini karşılamak için yapıldığı iddia edilirse, bu saçmalıktan başka bir şey değildir. “Gerçek”, tercih yapmanın ekonomik mekanizmasında yatar.

13.       Marcuse’ye göre, ürünler maniple ederler ve doktrin yerleştirirler. Kendi sahteliğine karşı bağışıklığı olan bir sahte bilinç geliştirirler: Sonuçta tek boyutlu bir düşünce ve davranış kalıbı ortaya çıkar.

14.      “Kültür endüstrisinde memnuniyet hiçbir şey hakkında düşünmeme, çekilen acıyı çekildiği yerde unutma ve "evet" deme anlamındadır. Bu, harap olmuş gerçekten ve en son kalan direnme düşüncesinden kaçıştır. Eğlencenin vaat ettiği kurtuluş düşünmekten ve karşı gelmekten özgürlüktür” görüşünü Frankfurt okulu reddeder.

15.      Kültürel incelemeler bazı ortak kuramsal varsayımlara dayanır: Kültürel olarak (veya dilden veya söylemden geçerek) inşa edilmiş bir dünyada yaşıyoruz. Kültür belli ideallere sahiptir.

16.      Kültürel incelemeler bazı ortak kuramsal varsayımlara dayanır: Sosyal gerçek iletişim yoluyla inşa edilir. Güç ve egemenlik ilişkileri toplumun inşasının bir parçasıdır. Diğer bir deyimle, sosyal gerçeğin inşası güç kullanımını içerir.

17.       “İnsan metinlerle ve metinlerden geçerek yaşamıyor. Metinlerle ve metinlerden geçerek karın doyuranlar ve karşıtlık üretenler için bu belli ölçüde doğru olabilir. Metini anlama ve anlamlandırma belli örgütlü yer ve zamanda egemenlik ve mücadele ilişkileri ve fiziksel ve sosyal olarak varlığını sürdürebilme koşullarıyla bağlam kurmayı gerektirir” sözü Marksist yaklaşımın eksikliğine vurgu yapmaktadır.

18.       “Metni okuma/alımlama sorunsalından önce, metni üreten, dağıtan, tüketen, okuyan ve inceleyen “beyne, düşünceye” değil, o beyni ve düşünceyi taşıyan insanın günlük kendini fiziksel ve sosyal olarak üretmesindeki biçimlere ve ilişkilere bakmak gerekir” sözü ile Berelson gibi içerik analizini getirenler eleştirilmektedir.

19.       Eleştireller oklularla göre, gerçekler genellikle beş veya altı şık içinde gelir ve bunlarda bir tanesi doğrudur.

20.       Bu okullara göre, gerçekler iki seçenek içinde gelir, biri solcu diğeri sağcıdır.

21.                        Fiske gibi liberal çoğulcu kültürel incelemecilere göre ne kadar insan varsa o kadar doğru vardır, çünkü doğru görecedir.

22.                        Eşiyle kavgasına da bakarak, Marks “günümüzün en önemli sorunlarından biri de iletişimsizliktir” demiştir.

23. Eleştirel okullara göre, işsizlik bireyin tembelliğinden ve motivasyon eksikliğinden kaynaklanan bir iletişim çökmesi örneğidir.

24.                       Eleştirel okullara göre, fazla mesai verilmeyen insanın sessiz kalma yerine şikayet etmesi iletişimde gürültüyü ve ardından da iletişim çökmesini yaratır. 

25.                       Yeniden üretim tarihin tekerrür ettiği gibi bir şeyi tekrar yapmaktır.

26.       Yeniden üretim, insanın fiziksel, sosyal, düşünsel vb varlığını sürdürme faaliyetlerinin hepsini içerir.

27. Tarihsel materyalizme göre materyal olanın üretimi ile düşünselin üretimi iki ayrı şeydir. Birini alt-yapı, diğerini de üst-yapı üretir. Örneğin fabrikada sadece araba (madde) üretilir.

28.       İdealist felsefeye göre her şey gibi bilinci de belirleyen insanın düşüncesidir, aklıdır.

29.                        Marksizme göre, yaşam bilinç tarafından belirlenmez.

30.                        Karl Marks’a göre din baskı altında ezilen insanın “iç çekişidir, kalpsiz dünyanın kalbidir, ruhsuz durumun ruhu olduğu gibi, ve halkın afyonudur,” dolayısıyla çözüm “yasalar ve yasaklar” ile “gericiliğin kökünü” kazımaktır.

31.                        Bir kaset veya VCD, bizim satın almamız için üretilmiş bir maddi üründür, düşünsel içeriği sadece ikincil öneme sahiptir.

32.                        Eleştirel siyasal ekonomi yaklaşımı, özellikle üretim tarzı ve ilişkileri üzerinde yoğunlaşır.

33.                        Fetişleştirmede, örneğin insanın yüzünü tanımlayan kendi yüzünün özellikleri değil, taktığı gözlük olur.

34.                        Eleştirel okullara göre, “Pantene kullanmazsan saçın seni sevmez” sözünde fetişleştirme aramak, “deve altında buzağı aramak” gibi anlamsızdır.

35.                        Tarihsel materyalist anlayışa göre, evimizdeki televizyon bir araçtır; teknoloji değil, teknolojinin bir ürünüdür.

36.                        Tarihsel materyalist anlayışa göre, medya sahipliği ile iletişimin denetimi arasında artık bir bağ yoktur, çünkü işi artık profesyonel yöneticiler yürütmektedir.

37.                        Chomsky “medya güzeldir, sen de güzelsin, o halde sen medyasın” sözüne benzer bir varsayım ortaya atmıştır.

38.                        Chomsky “araç mesajdır” anlayışına dayanan propaganda modelini sunmuştur.

39.                        Althusser tanınmış bir Fransız kasabıdır; “iyi kestiği” için bir ara başbakan olmuş ve “vatanını seviyorsan, ibret olsun diye sosyal eleştiri yapan birini öldür ki doğruyu söyleyenler çenelerini açmaktan korksunlar; ülkeyi dolandırıcılar, haydutlar ve gaspçılar kolayca yönetsin” dedikten sonra, çok konuşan karısını boğazlamış. Hapiste, “Bölücü Diyenler Bölüyor” kitabını yazmıştır.

40.                        Medya emperyalizmi tezine göre uluslararasında çok yönlü ve serbest bir enformasyon akışı vardır: Her şey her yere dağıtılmaktadır. Ürün fiyatlarını serbest pazar kurallarına uygun olarak talebin çokluğu veya azlığı belirlemektedir.

41.                        Herbert Schiller’e göre iletişimde kültürel emperyalizm genel emperyalist sistemin bir at setidir.

42.                        “Marks’ın kuramsal anlayışına göre, her şey eşit olarak paylaşılmalıdır” sözü geri-zekalılığı yeniden üretmeyi anlatır, çünkü Marks böyle saçma bir kuramsal açıklama geliştirmemiştir; İnsanı ve toplumunu anlamada bir bilimsel araştırma yöntemi geliştirmiştir.

43.                        Chomsky AB’li Mr. Atıncatutar’ın “düz ekran güzel, armut güzel, sen de güzelsin; o halde sen ya armutsun ya da düz ekransın” sözünü tuhaf bularak, propaganda modelini sunmuştur.

44.                        Tarihsel materyalizm “kalkınma” diye bitmiş-ürün pazarlamayı meşrulaştıran anlatılar sunar.

45.                        Eleştirel okullar mesajın etkisini artırmak için gerekli etkili iletişim üzerinde dururlar.

46.       Marks’a göre, gerçekler üç seçenek içinde gelir, biri sağcı, biri solcu ve biri de Fenerbahçelidir.

47.  Marksist yaklaşıma göre, bir soruna en iyi çözüm, karşıyı önce sözle iknaya çalışmak, ikna olmazsa, örgütlü haydutlukla kafasını kıracağını anlamasını sağlamaktır.

48. Eleştirel yaklaşımlara göre, bir sorunu çözmede “ya sev ya terk et” demek, Amerikan türü faşizmin en insanlık dışı  hunharlığını anlatır.      

49.                        Eleştirel okullarda “etki” konu “tepki konusudur.

50.  Eleştirel okullara göre televizyon “dünyaya açılan penceredir.”

51.  Gündem hazırlama tezi tarihsel materyalist okulun önde gelen açıklamalarından biridir. 

 

 

52.  Medya emperyalizmi tezinin üzerinde durduğu üç konuyu/sorunu sadece belirtin.

53.  Heraklitus’un “aynı nehirde iki kez yıkanamazsın” sözünü post-yapısalcı/post-pozitivist anlayışla ilişikilendirebilir misin? Özlüce açıkla.

54.  Durkeim “ortak bilinç anlayışıyla getirdiği açıklama ile “maddi varlık ve gereksinimler yaşamı belirler”  görüşünü mü savunmaktadır? Özlüce açıkla.

55. Yapı çözme veya yeniden inşa ne demek? (ikisinden birine yanıt verin)

56. Sonsuz anlam üretme olasılığı, dil nedeniyle mümkün değilse, üretilen birçok en az üç grup içinde toplayabiliriz. Grupları yazın:

57. Yapı çözme veya yeniden inşa ne demek?

58. Yan-anlam ile düz nama bağını, “yan anlam” üretme bağlamında açıklayın.

59. Sonsuz anlam üretme olasılığı, dil nedeniyle mümkün değilse, üretilen birçok anlamı kaç grup içinde toplayabiliriz. Grupları yazın.

60.  “Yan anlam” (çağrımsal anlam) denen ile “düz anlam” (sözlük anlamı) denen arasındaki zorunlu bağ nedir?

61. Birinin “at” dediğini duydun. Burada düz anlam ne? Yan anlam ne? “Asıl anlam” hangisi? Düz anlam mı yoksa yan anlam mı?

62. Kültürel alışveriş tezi ile kültürel emperyalizm tezinin “alışveriş anlayışını” birkaç cümleyle açıklayın.

63.  Marks’ın görüşünde ideolojinin işlevleri vardır; bunlardan iki tanesini yazınız.

64.  Kültürel incelemeler yaklaşımının üzerinde durduğu en önde gelen konu nedir?

65.  1990 ve 2000’ler küreselleşme ve “ötesi” (post) ekiyle gelen kuramsal yaklaşımların egemen olduğu zamanlar oldu. Eski kuramlara “ötesi/post” eki eklenerek ne anlatılmak istendi?

66. “Şifreler karmaşık öğrenilmiş ilişki kalıplarıdır” sözü ile ne denmek isteniyor?

 

 

 

 

Aşağıdaki sorularda boşlukları doldurun ve gerekli yanıtları verin.

 

1. Siyasal ekonomi farklı varsayımlardan hareket eder ve iki temel şeyi ifade eder:

(a) Birincisi, siyasal ekonomi  ……………………………. denilen disiplinin 19. Yüzyılın sonunda çıkmasından önce, ……………………………………. inceleyen disiplindi.

(b) İkincisi, siyasal ekonominin ………………… yanıdır: Bu yanla, siyasal ekonomi toplumlardaki ………………………………………………………………… inceler.

2. Böylece, iletişimin siyasal ekonomisi,

a.       …………………………………………………………………………………………………..,

b.      ……………………………………………………………………………………………………

c.      ……………………………………………………………………………………………………..

 

……… inceleyerek kitle iletişimini açıklamaya çalışır.

 

 

 

 7. post-yapısalcılara göre, ……… dışında ……………….. yoktur. Bunun doğru olduğunu veya doğru olmadığını (dikkat: veya) açıklayın.

 

10. Yapısalcılığa göre, dilin yapısının kendisi, gerçeği üretir. İnsanlar ancak dil yoluyla düşünebilirler. Bu nedenle insanların bilişleri …………………… tarafından çerçevelenir ve saptanır. 

11. Anlam vermenin merkezinde insan değil dilsel yapı vardır. Anlamı üreten ……… ……………. değil,  fakat …………………. 

 

12. Varoşlarda yaşayanların herhangi bir işçi partisine oy vermemesi, onun yerine kendilerini sömürenlerin çıkarlarını temsil eden partilere oy vermesi, sahte-bilinç tanımlaması içine girer: Sahte-bilinç, en basit şekliyle, ideolojik süreçlerden geçerek materyal gerçeklerle onun düşünsel anlatımları arasında ………………………….. Anlatır/demektir.

 

16. Eleştirel okullara göre, kitle iletişimi, öncelikle ……………………………üretir.