reindeer3.gif (9123 bytes)

 

 

 

Haftanın Geyiği:

ÇARPIK DUYARLILIKLAR, TÜKETİMDEN GEÇEN PİLİÇ,
PARDON BİLİNÇ YÖNETİMİ

İDEOLOJİK MEŞRULAŞTIRMALAR VE
GÜÇSÜZLEŞTİRiLMİŞTEKİ GÜÇ

(Şu aşağıdakini Banu Alkan'ı veya kendinizi taklit ederek okuyun:

Ah, ben çok duyarlıyıım. lütfen haksızın demokratik hak ve tercih özgürlüğünü de düşünün. lütfen, insanlığın mutlu olma, çalışma, insanca yaşama, temiz hava gibi haklarını elinden alan haksızların haksızlık yapma özgürlüğüne karşı bi’şeyler söyleyip, hem onların hem de benim duyarlılıklarımı incitmeyiiin. Haksız deme, halka istediğini veriyor de. Mesela onlar seviyor giyor, yiyor, üstüne bi de sigara içyoor. Afideersiniz ama size neee. sizin sigara içme veya günde  12 saat çalıştırma özgürlüğüne saldırmanıza çok üzülüyoruuum. n’olur dünyada her yıl yirmi milyonun üzerinde insanı katleden sigara endüstrisine ve milyarlarca insanı sefil bırakanlara karşı biraz demokratik oluun. Siz “bırakın yapsınlar, bırakın içsinler, bırakın gebersinler, bırakın gebertsinler, bırakın soysunlar, biz trilyonlarca dolar kazanıyoruz” diyen demokratik ve özgürlükçü lafı bilmiyor musunuuz? Aah, siz demokratik değilsiniiiz. Siz bireysel tercih özgürlüklerine de karşısınıız. Siz Amerika’da iyice komunistleşmişsiniiiz. Mesela Amerika’da bir okulda bir kamu oyu araştırması yapsalar ve orada insanların yüzde doksanı sigara içiyor çıksa, demokratik kurallara uymak ve halka hizmet için koridorları, kulisleri ve sınıfları sigara tablaları ve dumanla doldurmazlar mııı?

Hayır doldurmazlar.

Ama bu demokratik ve özgürlükçü değil ki?

Haksızın, yanlışın, vicdansızın, katilin kendi mesleğini ve yaptığını demokrasi ve özgürlük kılıfıyla satması ne zamandan beri demokrasi ve özgürlük oldu?

Irak denen bi yer varmış o yere silahla götürdüüük ama anlamıyorlar kii.

(Şimdi sadece ONLARI taklit ederek okuyun. Elbette BİZ farklıyız. Birkaç gün aşağıdaki ONLARI tekrarlayarak düşünün:)

Ben (elbette sen ve ben değil; bizden olmayan ben)

demokrasi, özgürlük, insanlık ve vicdandan yoksun olduğunun farkında olmayan,

bağımlılıkları özgürlük sanan,

bağımlılığın insanları ezdiğini ve insanlığın insanca yaşama hakkını elinden alanlara yardım ettiğini ileri sürenleri demokratik olmaya davet eden,

Kendi değerini diğer insanlardan ve toplumdan geçerek bulma yerine, insanı ve toplumu soyarak bulan   

iğrenç bir yaratığa dönüştürülmüşüm.

Ben haksızlığımda ve haksızlıkta bile demokrasi ve özgürlük taslayan vicdansız insanlığın,  tüketim demokrasisi ve sahte özgürlüğüyle beyni dumanlanmış bir örneğiyim.

Ben insanlık kimliğimden edilmişim.

Ben insanlık, demokrasi ve özgürlük teraneleri okuyan, tüketim ve kullanım endüstrilerinin ürünleriyle kendi öz varlığını bulan bir insan taslağı yapılmışım.

Ben kapitalist zehir ve katliam endüstrilerinin zehirleme ve katliam özgürlüklerini ve haklarını tüketimle gerçekleştiren ve savunan sahte demokrat ve sahte özgürlük abidesiyim.

Ben kendini modern ve ileri zekalı sanan bir geri zekalılaştırılmışım.

Ben yapıla yapıla ve yapılırken yaptığını sanarak yapılmaya ve elime fırsat verilirse  yapmaya alıştırılmışım.  

İşte bu nedenlerle ben beni yapan endüstriyel yapılara karşı çok duyarlıyım. Örneğin “sigarayla iç mekanımızı zehirlemeyin” diyene karşı bilinçli bir kapitalist endüstriyel rospu gibi “biraz demokrat olun, sigarayı sevip içme özgürlüğü bu” diye kibarca hatırlatırım.

Ben, amerikan sigarası elinde toplumculuktan, eşitlikten, haksızlıktan ve soygundan bahseden Kemalistim, Atatürkçüyüm ve devrimciyim.

Bu nedenle ben, kendimi demokrat, Kemalist, devrimci falan sanarak, insanın en temel hakkı olan temiz hava ve sıhhatli yaşam koşullarını elinden alan endüstrilerin ürünlerini kullanarak zehirleme işini yaparken, demokrasi, özgürlük ve insan haklarından bahseden kerkenezleştirilmiş bi'şeyim.

Ben “atın ölümü arpadan olsun” diyerek, arpa ile sigara arasındaki farkı göremeyecek kadar ahmaklaştırılmışım. Sigarayı arpaya tercih eden veya sigarayı arpa sanan hayvan gördün mü?

Ben, "benim özgürlüğümün başladığı yerde seninki biter" diyerek cehaletin bilgiçlik taslamasına örnek veren   ne dediğini bilmediğini bilmeyenim. 

Ben duyarlılıklarla doluyum: “sen Yeşilaycı mısın" gibi söylemlerle iyi ve doğru olanı aşağılayarak ne denli aşağılıklarla doldurulduğumun farkında olmadan bilgiçlik taslarım.

Ben kibarlığıyla hunhar, duyarlılığıyla vicdansız, özgürlüğüyle köle, kendi çıkarının bile bilincinden edilmiş cahilce bilgiçliğiyle geri bırakılmış biri değil de neyim? Hakikaten ben neyim?

Ben  Batılıların sürekli aşağıladığı ve hakaret ettiği Batılı olmayan Batılımsıyım.

Ben üç milyon dolara Ankara Keçiörende Estergon kalesi yapan Arap olmayan Arabımsı şeylerin geçmişle bizi uyutmasını alkışlayan aptal sürüsüyüm: O üç milyon dolarla biz aptallara evler yapılamaz mıydı? Asla! Çünkü pazarın doğasına aykırı olur!

Ben ne zaman akıllanacağım?

Kapitalist tüccar gibi düşünmeye başladığım zaman mı?

O zaman ben  ben olmam ki!

Hakkaten ben  kimim: Sordun mu kendine  hiç?

    NOT: Yukarıdakini okuduktan sonra,“Bu ben değilim” diyorsanız, iyi. “Bu ben değilim, ama bu kadar da duyarsızca laflar olmaz” diyorsanız, duyarlılığınıza hayranım. Gocunmayın, yukarıdakiler somut tek bir insan için söylenmedi; egemen bir pazar yapısının bilinci için söylendi. Eğer yukarıdakiler nedeniyle duyarlılıklarınız incindiyse, lütfen kimliğinizi biraz soruşturursanız iyi olur. Ne dersiniz?

Biçim ne olursa olsun asla özün yerini almamalıdır.