Her
gün medyada, okulda ve her yerde toplumsal sorunların çözümünü eğitime bağlayan
eğitilmiş cahilleri duymaktan insan bıkıyor: Neymiş, halk cahilmiş ve
eğitilmeliymiş. Ben eğitilmişim be! Ben Ankara’nın havasının iğrençliğini ve
zehirini her gün bütün benliğimde hissediyorum ve "Çevreyi
temiz tut" diye halkla ilişkiler sahtekarlığı yapan belediye
gücü karşısında çaresizim. Ben sigarayla kahvehaneye
döndürülmüş kendi okulumda bile kendini ve çevresini
zehirlemeyi kişisel tercih sanan çok-eğitilmişlerin
bazılarını insanca duyarlılığa yanaştıramadım.
Sosyal
bilimlerde aşağılığın seviyesine bakın: Neymiş halk eğitilmeliymiş!
Eğer
ülkemiz bin bir sorunla doluysa, bunların sorumlusu eğitimsizler değil, siyasal,
ekonomik ve kültürel gücü elinde tutan eğitimlilerdir. Bu ülkenin daha iyiye
dönüşümü eğitimsiz insanların eğitiminden geçeceğini iddia edenler, ya
eğitilerek cahilleştirilmişler ya da bilinçlerini fiziksel bağımlılığa, belli bir
maaşa veya ücrete satanlardır.
“Varoşlardaki
insanlar fakir olduğu için en ucuz kömürü alıyor ve havayı kirletiyorlar”
iddiası cahil ve güçsüz bırakılmışları çıkmazlarında onlara sunulan
alternatiflerden birini seçtiği için suçlama utanmazlığıdır. Eğer devlet
kurumları ve insanını ve geleceğini düşünmeyen bazı eğitilmişler güruhu yakıt
alternatifleri olarak kurşunlu benzini ve zehirli kömürü tüketime sunuyorlarsa,
burada ilk sorumlu arzı bu şekilde biçimlendirenler ve bu yolla süper kar elde
edenlerdir.
Çevreyi
kim kirletiyor?
Cahil halk. Nehre işiyorlar.
Dünyadaki ve
ülkemizdeki çevre ve insanlık durumunun birinci sorumlusu okumamış cahil insanlar
değil tam aksine ne yaptığının çok iyi bilincinde olan eğitilmişlerdir.
Bunları
söylediğim için ben vatanı satan vatan hainiyim
Hey
ileri zekalı, ben istesem bile vatanı satamam. Satmak için ya satacak
bir şeylere sahip olmak ya da vatanı
satabilecek durumda olmak gerek. Bunun anlamı ne? Vatanı satanlar 'vatanı bölüyorlar!
Vatanı satıyorlar!' diye havlarken, beddua ederken veya Cenabı Hak Partisiyle laiklik
taslarken, aynı zamanda da ülkenin zenginliklerini satma yarışı yapmaktadır. En iyi
satışı kim yapıyor dersiniz: Zındık ve laik Tühsiyatcılar mı? Okunmuş üflenmiş
Mühsiyatçılar mı?
Ben
ancak doğruyu söylerim veya doğruyu söylediğimi sanıp yanlışlık yaparım. O
kadar.
Peki
sen? Sen de Türkiyenin zenginliklerini istesen de satamazsın. Satanlar satar ve seni,
beni, cahilleri falan suçlar.
Biz
sadece serbest köleyiz.
Ah canııım,
ekonomik indirgemecilik mi ne yaptım?
Derin anlama
bakmalıydım. Tüh! afidersiniz, merkeze konmuş sahtekarlığa karşı-söylemle post
modern duyarlılığınızı mı incittim?
Sahibinin sesi olmak ne demek?