Kimlik, Ideoloji ve İletişim Üzerine

reindeerm.gif (3133 bytes)İrfan Erdoğan reindeer3.gif (9123 bytes)

İletişimi mesaja ve etkiye indirgeyen, etkinin % 60’ının “vücut dili” olduğuna inanan, sözsüz iletişimi vücut dili sanan, iletişimle ilgili sorunları anlam içine hapsederek, iletişimsizlik, iletişim çökmesi ve Hz. Musa’nın On Emri gibi etkili iletişimin on koşulundan bahsederek ceplerini dolduranların bedavadan reklamını yapan, maaşlı köleliklerinin farkında olmayıp köleliklerini onlara bahşedilmiş en büyük özgürlük sanarak kendi zincirlerini ve efendilerinin çıkarlarını koruyan, özgürlük uydurularıyla yeni-köleler yetiştirenlerden misiniz? 21 yüzyılın yeni-sömürgeciliğinde bu tür yetiştirilmiş ve küreselleşmiş sermayenin küreselleştirdiği ve kendini özgür sanan ücretli/maaşlı kölelerden misiniz?

“Ben kimim ve neyim?” diye sordunuz mu hiç? Sen, kendi fiziksel varlığımı sürdürebilmek için gerekli materyal koşulları elinden alınmış ve varlığını sürdürebilmek için gerekli üretim kaynaklarını ve araçlarını devlet denen baskı ve terör örgütlerinin korumasındaki mülkiyet yapılarından geçerek gaspedenlerin belirlediği maaşlı\ücretli kölelik koşulları altında sermaye düzeninin yirmi dört saat her gün tekrarlanan soğuk ve sıcak terörüyle yaşamaya zorunlu bırakılmış, güçsüzleştirilmiş, yaşam koşulları elinden alınarak çıkmaza ve kölelik durumuna sokulmuş insanlardan biri misin? Elbette değilsin! Sen Coca cola ile serinleyen, Ariel ile temizlenmiş giyecek giyen, Avrupa veya Amerika parfümüyle kokuşan, Big Mac ile standartlaşmış, özlüce tüketim için tüketen ve tüketilen özgür bir insansın! Elbette!

Sen kendi maaşlı kölelik durumumun farkında mısın?

Yoksa tüketerek, modern kimliğini bulmak için modern metinlerde modern “semiotics” çözümlemeler yaparak bağımsız özne olduğunu kendine ve başkalarına ispat edenlerden misin?

Bilinç yönetimine kendi midenizden (ekonomik bağımlılıktan) geçerek yenik düşüp, köleliğinin zincirlerine her gün sarılıp öperek “Allah razı olsun” veya “yaşasın demokrasi ve özgürlük; yaşasın özelleştirme, evrensel değerler ve kimlikler; yaşasın globalleşme, karşılıklı bağımlılık ve demokratikleşme; yaşasın demokratik etik” diyerek katılanlardan mısın?

Gerçek anlamıyla kapitalist birey nasıl olmalı diyen kapitalist üretim ve düşünü tarzının bireyci insanı mısın? Yani, örneğin, “Kapitalist mülkiyet düzeninde benim olmayan bir şeyi bana kimse reklamla, propagandayla ve diğer bilinç yönetimi yollarıyla “senin” diye yutturamaz” diyebiliyor musun?

Gerçek bir kapitalist düşünceye sahip bir birey gibi sen neye sahip olduğunu ve ayrıca neye sahip olabileceğinin ne kadar farkındasın? “Benim gibi kapitalist düşününün insanına uyduru hayaller de satılamaz” diyebiliyor musun? Yoksa artı-değeri gasp eden sermaye sahibi değilsen ve artı-değeri gasp edenler için çalışma durumundaysan, sen ve seni sömüreni ve sömürten koşulları överek mi avunuyor ve ezilmişliğini gideriyorsun?

Kölelik durumunda olup aldığı yüksek maaşa\ücrete bakarak efendilik taslayanlardan mısın?

Uzatmayalım. Sen kimsin hiç sordun mu? Eminim kim, kimle ve kimlerden olduğunu biliyorsundur. Fakat hakikaten sen o musun? Düşün.