Neymiş, ben moda endüstrilerinin mevsimlik kölesiymişim!. Ben sigara içerek kendimi zehirliyor muşum! Sana ne be! İstersem dinamit kor patlatırım. Benim vücudum benim! Özgürlük var!

Neymiş çok az sigara içen Amerika’da bile her yıl yarım milyon üzerinde kişi sigara nedeniyle ölüyormuş ve bunun çoğu da sigara içmeyen duman altı olanlarmış. Olmasınlar. Başka yere gitsinler. Nefeslerini tutamıyorlar mı? Nefeslerini tutsunlar. Demokraside çare bol! Amerika’dan çevre dostu teknolojiler alsınlar.

Neymiş, ben, bırak diğer insanları kendime bile değer vermeden yoksunlaştırılmışım! Sensin yoksun be! Sevgisiz ve saygısızlaştırılmışım! Asıl tırılmış sensin! Tırılmış! Seviyorum işte, seviyorum, var mı diyeceğin? Sen benim sevgi ve saygı özgürlüğüme dil uzatamazsın!

Güçlünün sesi ne denli bozuk, rezil, kulak yırtıcı, mide bulandırıcı ve nasır acıtıcı olursa olsun orkestraya hakim olurmuş. Ankara Üniversitesi Titreşim Fakültesini kıraathaneye, kervansaraya ve bakımsız kreşe çeviren güç ne tür bir güç? Güçsüzlüğünde güç uygulaması alanı elde edenin kendini ve benzerlerini ezişi niye? Neden doğru ve iyi olan sessiz ve acı çekiyor? Haksız neden arsız? Dumanlı beyinlere boyunsunu neden? Bu fakülte dışarıdaki egemen yapının kültürel bir yansıması mı? Klasik ekmek ve sirk politikası eğitime uzatılarak, kamu okulları ekmek umudu veren sirke mi dönüştürülmüş?