İLETİŞİMDE GÜRÜLTÜ VE İLETİŞİM ÇÖKMESİ

irfan erdogan

İletişim çökmez; bir örgütlü yer ve zamanda egemenliğe karşı verilen aktif mücadele sonucunda bazı güçlerin ve insanların bazı amaçları gerçekleşmez (gerçekleştirilmez, gerçekleşemez); amaçlar çökertilerek belli sonuçlar elde edilir. Bu iletişim çökmesi veya iletişimsizlik değil, belli bir tarzdaki iletişimdir. İletişim çökmesi veya iletişimsizlik diye “yaygara kopartan” taraf çoğu kez amacı çökertilen tarafın bilinçli veya bilinçsiz olarak çanak yalayıcılığını (propagandasını, halkla ilişkilerini, reklamını, üniversitelerde bilinç yönetimini) yapanlardır.

Neden iletişim “çökmesinden” sonra, “çatışma çözümü” veya “barış” iletişimi başlatılır? Bu süreç aslında, egemenlik ve mücadelede bozulan güç dengesinin yeniden eskisi gibi veya eskisinden farklı ve geçici olarak kurulmasına giden dinamik dengenin sürekliliğini anlatır.

İletişimde gürültü iletişimin normal akışını etkileyen, normal akışına aksaklık getiren etkenler, oluşumlardır. Gürültü kavramı hem fiziki hem de algılama anlamında kullanılır. Televizyonda ve radyodaki statik elektriğin yaptığı bozucu etki fiziksel gürültü örneğidir. Psikolojik gürültü farklı anlamlandırmalara neden olan dikkatini başka yere çekme, ve tercihli dikkat, algılama ve hatırlamadır. Her iki anlamda da gürültü iletişimde görevsizlik veya yanlış-görevdir.

"İletişim çökmesi\kırılması" kavramı "gürültü" kavramının tamamlayıcısıdır: Normal olarak nitelenen veya egemen bir iletişim akımının herhangi bir nedenle görevini yapamaması iletişimin kırılması\çökmesidir.

Gürültüde iletişim düzeni rahatsız edilir, görevi zorlaştırılır. Kırılmada\çökmede, iletişim düzeni engellenir, görevini yapamaz hale getirilir. Grev veya lokavt tehdidi gürültüdür; grev veya lokavt egemen iletişimin belli bir an ve yerdeki çöküşüdür.

Gürültü kavramı iletişim mühendisliğinden gelir, fakat mekaniksel çalışmama veya engellenmeden çok öte bir anlam taşır. İletişimde, amaç iletisinin psikolojik veya algısal "gürültüyle" gücünü yitirmesi ve hatta tümüyle etkisiz olması belli bir girişim, enerji ve hatta sermaye harcamasıyla oluşturulmuş, belli beklentiler taşıyan bir iletişim için bir kayıptır, yenilgidir, başarısızlıktır. Bu nedenle düzeltme faaliyetleri çoğu kez zorunlu görülür. Düzeltme fiziksel engelleri, parazitleri ortadan kaldırmayı, pürüzleri düzeltmeyi içerir. Sosyo-siyasal iletişimde gürültünün tasfiyesi, pürüzün ortadan kaldırılması fiziksel olarak insanların yok edilmesi, tutum ve davranış modifikasyonu adı altında baskı ve işkencelere tabi tutulmasını, işten çıkarılması, bir daha iş bulma olanağının sadece geçinebilecek bir alan içinde sıkıştırılması, sürekli taciz edilmesi gibi "'iletişim politikalarını" da içerir. Siyasal sözlükteki "bölücülük" egemen (ekonomik ve siyasal) iletişim düzeninin "normal" akışına (birlik ve dirlik içindeki vatanın bütünlüğüne ve barış içindeki durumuna) sokulan gürültüdür.

İletişimde klasik gürültü iletişimde araya giren fiziksel engellerdi. Bu engeller de teknolojik gelişmelerle büyük ölçüde ortadan kaldırıldı: Bugün fiber-optik teknolojiyle yapılan telefon bağlantısında insan sanki yüz yüze gibi net konuşma yapmaktadır. Çözülmesi bir türlü sağlanamayan ve baş ağrısı olmaya devam eden en önemli gürültü, iletişimde araya giren diğer insanlar ve çıkarlardır. Adam ne güzel tezgahını kurmuş soygun ilişkisini demokrasi olarak yutturuyor, benim gibi iş bozanlar araya girip "ne zamandan beri sömürü eşitlik ve demokrasi oldu, Yunan kölelik sisteminden beri mi? diyerek güzelim "dengeyi" bozuyor. Hemen başbakan "dengeler, dengeler" masalları anlatmaya ve ağıtları söylemeye başlıyor. Benim gibiler gene araya girip "neyin dengesi, kimin dengesi, talan ilişkisi ne zamandan beri denge ilişkisi oldu, kapitalistlerin aralarında çıkar dengesinin toplum dengesi olarak yutturulduğundan beri mi?" diye pişmiş aşa su katıyor. Benim gibilerin ve aktif bağımsızlık, devrim ve değişim mücadelesi verenlerin egemen iletişime sunduğu "gürültü" de hem teknolojik gelişmelerle hem de siyasal ve kültürel ve ideolojik "gürültü giderme" mekanizmalarıyla çözümlenmeye çalışılır. Teknolojik gürültü giderme araçları savaş ve işkence teknolojilerinin geliştirdiği araçlardır. Diğerleri arasında, bu baskı ve ikna teknolojilerini kullanarak gürültüyü kesmeye çalışan ordu, egemen adalet sistemleri, kibar-baskı teknolojisini kullanan kitle iletişimi, kültürel değerlerin ve sistemi gelecek nesle devreden eğitim sistemi başta gelir.

Gürültüyü kesme iletişimin her safhasında olabilir. Bir safhada engelleniyorsa bir diğerinde sunulur: Anayasada "gürültücü iletişim yasaktır" yerine, "gürültücü iletişim de toplum yaşamının bir gerçeğidir ve engellenmemelidir" diye bir madde varsa, o zaman engelleme iletişim sürecinin anayasadan sonra gelen safhalarının herhangi birinde gerçekleştirilebilir.

Gelelim iletişime görevsel olan başka gürültülere: Siyasal nutuklarda, Örneğin Hitler’in ve dinleyenlerin coştuğu, ne kendinin ne de dinleyenlerin ne dediğini tek tek kelimelerle değil, böğürmeyle ve haykırışlarla anlatılan ileti... Bu coşkun gürültü, iletişim kırılması veya yanlış-anlamaya değil, kudurmuşluğun anlam ortaklığına işaret eder.

İletişim ortak sembollerle yapılır. Yabancı müzik dinlemede ortak sembol duyguların gıdıklanmasıdır. Bu gıdıklamada sesin tonu, müziğin akışı, temposu gıdıklama iletişimini yapar ve gıdıklama anlamını iletir. Kelimelerle iletilen anlam anlaşılmaz fakat bu gıdıklamada görevseldir. Ne söylendiğini anlamadan dinlenen yabancı dildeki müziğe hayranlıkla sürdürülen iletişim, su içen eşekle ıslık ilişkisinden çok daha ötededir: Eşeğin su içişiyle ıslık arasında eşek açışından anlamlandırma ilişkisi olmadığı olasılığı çok fazladır. Fakat yabancı müzikle yabancı dinleyici arasındaki ilişki hem dinleyen hem de müzik endüstrileri için oldukça görevseldir. Aynı müzik denen gürültü benim duyma alanımı istila ettiğinde de gene görevselliğine kafa ütüleyerek devam eder. Bir zamanın şeytan icadı sonuna kadar açılarak sabah ezanıyla kurulan ibadete davet iletişimi, ibadete gitmek istemeyenlerin duvarlarını delerek 55 dakika süren istilada da belli bir görevselliği anlatır. Bu görevsellik sabah namazını kılanlar için hayırlı bir çağrıdır. Sabah namazından nasiplenmek istemeyenler içinse zorunlu bir uyanıştır.

Bir
geriye

Ana
sayfaya